Tezkire(biyografi)
Tezkire, “zikredilen, zikri geçen” anlamına gelen bir kelimedir. Kişilerin biyografisini çeşitli yönleriyle ele alan eserlere de tezkire denir. Bir başka deyişle ünlü kişilerin yaşam öykülerinin toplandığı eserlerdir. Divan edebiyatındaki tezkire, günümüz edebiyatında biyografinin karşılığıdır. Tezkireler konularına, kapsadıkları kişilerin mesleklerine göre çeşitli adlarla anılmışlardır: Tezkiretü'l-Şuara (Şairler Tezkiresi), Tezkiretü'l - Hattatin (Hattatlar Tezkiresi), Tezkiretü'l - Evliya (Evliyalar Tezkiresi) gibi. Adlara ya da mahlaslara göre alfabetik olarak düzenlenen tezkirelerde kişilerin yaşam öyküleri kısaca anlatılmış, resmi görevleri ve kazandıkları aşamalar belirtilerek şiirlerinden örnekler verilmiştir. Ali Şir Nevai, Sehi Bey, Âşık Çelebi, Şeyh Galip ve Fatin Efendi önemli tezkire yazarlarıdır. Türk Edebiyatı'nda tezkire yazma geleneğinin temeli Ali Şir Nevaî'nin Mecâlisü'n-Nefâyis adlı eserine dayanır. Edebiyatımızdaki ilk tezkire budur.
TEZKİRE(BİYOĞRAFİ)'NİN ÖZELİKLERİ
1-Yaşamı yazılan kişinin kendisi tarafından değil, onunla ilgili araştırma yapan, bilgi ve belgelere ulaşan veya onun yaşamına yakından tanıklık etmiş kişiler tarafından kaleme alınır.
2- Tarafsız ve gerçekçi olunmalıdır.
3-Bilgi, belge, tanık ve kanıtlara dayandırılmalıdır.
4- Kronolojik sıra izlenebilir.
5- Kişiyi tüm yönleriyle tanıtır. Kişinin önemi, değeri, benzerlerinden farkı belirlenmelidir.
6- Öznel bir tutum izlenmemeli, kişinin yaşamı aşırı yerme ve övmelerden uzak tutulmalıdır
7- Açık, sade bir dil kullanılır.
8-Divan edebiyatı şairleri anlatan bu eserlere, "Tezkire" denirdi.
9-Türün ünlüleri; Mithat Cemal Kuntay, Şevket Süreyya Aydemir
1-Yaşamı yazılan kişinin kendisi tarafından değil, onunla ilgili araştırma yapan, bilgi ve belgelere ulaşan veya onun yaşamına yakından tanıklık etmiş kişiler tarafından kaleme alınır.
2- Tarafsız ve gerçekçi olunmalıdır.
3-Bilgi, belge, tanık ve kanıtlara dayandırılmalıdır.
4- Kronolojik sıra izlenebilir.
5- Kişiyi tüm yönleriyle tanıtır. Kişinin önemi, değeri, benzerlerinden farkı belirlenmelidir.
6- Öznel bir tutum izlenmemeli, kişinin yaşamı aşırı yerme ve övmelerden uzak tutulmalıdır
7- Açık, sade bir dil kullanılır.
8-Divan edebiyatı şairleri anlatan bu eserlere, "Tezkire" denirdi.
9-Türün ünlüleri; Mithat Cemal Kuntay, Şevket Süreyya Aydemir
TEZKİRE YAZAN YAZARLAR VE TEZKİRELERİ
Riyazi- Riyazü'ş Şuara(Şairler Tezkiresi)
Faizi- Zübtedü'l-Eşar (Şairler Tezkiresi)
Salim (Mirzade Mehmet Efendi)- Salim Tezkiresi
Aşık Çelebi (Pir Ahmed)- Meşairü'ş Şuara(Şairlerin Duyuları)
Güfti (Ali)- Teşrifatü'ş Şuara
Fatin (Davud)- Haitmetül-Eşar (Fatih Tezkiresi)
Hasan Çelebi- Sakiname
Ahdi- Gülşen-i Şuara
Riyazi- Riyazü'ş Şuara(Şairler Tezkiresi)
Faizi- Zübtedü'l-Eşar (Şairler Tezkiresi)
Salim (Mirzade Mehmet Efendi)- Salim Tezkiresi
Aşık Çelebi (Pir Ahmed)- Meşairü'ş Şuara(Şairlerin Duyuları)
Güfti (Ali)- Teşrifatü'ş Şuara
Fatin (Davud)- Haitmetül-Eşar (Fatih Tezkiresi)
Hasan Çelebi- Sakiname
Ahdi- Gülşen-i Şuara
Örnek bir tezkİre
Safâi Tezkiresi’nden; Şâir Nâbi (1642-1712) hakkında
Mübarek isimlen Yusuf’tur. Cihanı aydınlatan vücudu, Reha semasına güneş gibi doğmuştur. Asrın şâirler sultânı olgunluk ve maarif göğünün uğurlu hümâsı. belagat ülkesinin hâkanı, fasih kalemli bir şair ve herkesçe sevilen bir zât olup Dördüncü Mehmet Han zamanında Devleti Aliyye’nin uğurlu Asitan’ına gelip Musâhip Mustafa Paşa adındaki eşsiz vezirin tatlı iltifatına mazhâr ve ona kâtip ve müsâhib olmuştur.
……. Adı geçen şâir. Ebulhayr adındaki oğluna türlü nasihat ve öğütler ihtiva eden iki bin beyit tutarında manzum olarak yazdığı, Hayriye- isimli benzersiz kitabın o kadar tanınmışlığı vardır ki târif edilemez Filhakika adı geçen merhum, şuarâ-yı Rûm’un önde gideni olup her türlü ilmden nasibi ve ona karsı »lâ» (hayır) demeğe kimsenin cesareti olmayıp halkın ve seçkinlerin beğendiği, kimsenin dil uzatamadığı kutsal sıfatlı bir adamdır Yeni şeyler söylemekte dikkati çekenler onu örnek tutmuştur. Yenilik yapanların babası sayılır..
… Asrın ulularından Manisa müftüsü Neyli Mahmut Efendi. bazı dostları ile evinde sohbet ederken Nâbi Efendinin vefatını işittikleri zaman mecliste olanların her biri bir söz söyledi. Hâne sahibi, mecliste hazır olanlara hitapla :
- Ey aziz dostlar, dedi. Merhumun kendi dîvanını açıp bakalım, görelim sıralan nasıl keşfediyor ve hangi perdeden konuşuyor
Düşünceli bir şekilde Divanı açtı ve açtığı sağ sahifenin ilk satırından şu parlak beyti okudu :
Kimdir bizi menneylevecek dâr-ı cihandan
Mevrüs-ı pederdir, gireriz hâne bizimdir.
Mübarek isimlen Yusuf’tur. Cihanı aydınlatan vücudu, Reha semasına güneş gibi doğmuştur. Asrın şâirler sultânı olgunluk ve maarif göğünün uğurlu hümâsı. belagat ülkesinin hâkanı, fasih kalemli bir şair ve herkesçe sevilen bir zât olup Dördüncü Mehmet Han zamanında Devleti Aliyye’nin uğurlu Asitan’ına gelip Musâhip Mustafa Paşa adındaki eşsiz vezirin tatlı iltifatına mazhâr ve ona kâtip ve müsâhib olmuştur.
……. Adı geçen şâir. Ebulhayr adındaki oğluna türlü nasihat ve öğütler ihtiva eden iki bin beyit tutarında manzum olarak yazdığı, Hayriye- isimli benzersiz kitabın o kadar tanınmışlığı vardır ki târif edilemez Filhakika adı geçen merhum, şuarâ-yı Rûm’un önde gideni olup her türlü ilmden nasibi ve ona karsı »lâ» (hayır) demeğe kimsenin cesareti olmayıp halkın ve seçkinlerin beğendiği, kimsenin dil uzatamadığı kutsal sıfatlı bir adamdır Yeni şeyler söylemekte dikkati çekenler onu örnek tutmuştur. Yenilik yapanların babası sayılır..
… Asrın ulularından Manisa müftüsü Neyli Mahmut Efendi. bazı dostları ile evinde sohbet ederken Nâbi Efendinin vefatını işittikleri zaman mecliste olanların her biri bir söz söyledi. Hâne sahibi, mecliste hazır olanlara hitapla :
- Ey aziz dostlar, dedi. Merhumun kendi dîvanını açıp bakalım, görelim sıralan nasıl keşfediyor ve hangi perdeden konuşuyor
Düşünceli bir şekilde Divanı açtı ve açtığı sağ sahifenin ilk satırından şu parlak beyti okudu :
Kimdir bizi menneylevecek dâr-ı cihandan
Mevrüs-ı pederdir, gireriz hâne bizimdir.
TEZKİRE DEĞERLENDİRİLMESİ
Tezkirelerde başlıklar farklılaşmıştır. İslam'i döneminde başlıklarda, anlatılan kişinin sadece adının altına 'Allah rahmet eylesin, Gölgesi dünyanın sonuna kadar devam etsin' gibi bir takım cümleler kurulurken günümüzde ki tezkirelerde sadece anlatılan kişinin adı yer verilmektedir. Tezkireler günümüze kadar dil ve üslup, anlatım bakımından bir çok değişime uğramış ve farklılaşmıştır. Günümüzdeki tezkireler dil ve üslup ve anlatım bakımından daha anlaşılır olmuştur. Tezkireler içerik olarak değişmiştir. Şimdiki yazılan tezkirelerde anlatılan kişinin hayatı daha ayrıntılı anlatılmıştır. İslamiyet döneminde ki tezkirelerde anlatılan kişinin sadece nasıl bir kişiliğe sahip ve birkaç tane eseri verilirken, günümüz tezkirelerinde anlatılan kişinin doğumundan ölümüne kadar anlatılmış ve bütün eserlerinin isimleri verilmiştir. Günümüzde ki tezkirelerde anlatılan kişinin başından geçen olaylara da yer verilmiş ve detaylara girilmiştir. İslamiyet dönemdeki ve günümüzdeki tezkirelerde noktalama işaretlerine, imla kurallarına sayfa düzenine ve antıma dikkat edilmiştir.
Tezkirelerde başlıklar farklılaşmıştır. İslam'i döneminde başlıklarda, anlatılan kişinin sadece adının altına 'Allah rahmet eylesin, Gölgesi dünyanın sonuna kadar devam etsin' gibi bir takım cümleler kurulurken günümüzde ki tezkirelerde sadece anlatılan kişinin adı yer verilmektedir. Tezkireler günümüze kadar dil ve üslup, anlatım bakımından bir çok değişime uğramış ve farklılaşmıştır. Günümüzdeki tezkireler dil ve üslup ve anlatım bakımından daha anlaşılır olmuştur. Tezkireler içerik olarak değişmiştir. Şimdiki yazılan tezkirelerde anlatılan kişinin hayatı daha ayrıntılı anlatılmıştır. İslamiyet döneminde ki tezkirelerde anlatılan kişinin sadece nasıl bir kişiliğe sahip ve birkaç tane eseri verilirken, günümüz tezkirelerinde anlatılan kişinin doğumundan ölümüne kadar anlatılmış ve bütün eserlerinin isimleri verilmiştir. Günümüzde ki tezkirelerde anlatılan kişinin başından geçen olaylara da yer verilmiş ve detaylara girilmiştir. İslamiyet dönemdeki ve günümüzdeki tezkirelerde noktalama işaretlerine, imla kurallarına sayfa düzenine ve antıma dikkat edilmiştir.
KEMAL SUNAL SUNUM
yazdığım tezkİrem
kemal sunal
![Resim](/uploads/1/8/4/4/18445707/2910849.gif?272)
11 Kasım 1944 yılında İstanbul da doğan Kemal Sunal, aslen Malatya lıdır. Annesi Saime Hanım babası ise Mustafa Bey in üç erkek evladının en büyüğüdür.
Kendisinden küçük Cengiz ve Cemil adında iki erkek kardeşi daha vardır. Okul hayatına Mimar Sinan İlkokulunda başlayarak Vefa Lisesi nden mezun olmuştur. Dar gelirli bir ailede büyüyen Sunal, yaramaz ama mutlu bir çocukluk geçirmiştir. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölüm ünde Üniversite öğrenimine başlayan Sunal, 12 Eylül döneminde öğrenimini yarım bırakmak zorunda kalmıştır.
Lise son sınıfta iken Felsefe Hocasının Müşfik Kenter ile kendisini tanıştırması ile sanat hayatına başlayan Sunal, Zoraki Takip Tiyatro oyunu ile alanında ilk adımını da atmıştır. Bir yıl kadar Kenter Tiyatrosunda çalıştıktan sonra, kısa bir süre de Devekuşu Kabare Tiyatrosunda çalışmıştır. 1973 yılında da Ertem Eğilmez in yönetmenliğini yaptığı Tatlı Dillim filmi ile sinema hayatına başlamıştır. Daha sonra da kalabalık kadrolu filmlerde ufak roller ile devam eden Sunal, art arda aldığı sinema rolleri ile kısa bir sürede zirveye çıkmayı başarmıştır. 1974 yılında evlenen Sunalın, Ali ve Ezo adlarında biri kız, birde erkek çocuğu olmuştur. Filmlerinde gösterdiği başarıyı evliliğinde de gösteren Sunal, mutlu bir evlilik geçirmiştir.
Yeşilçam’ın ünlü komedyenlerinden olmayı başaran Sunal, evirdiği sinema filmlerinde hem maddi hem de manevi büyük bir başarı kazanmıştır. 1976 yılında rol aldığı Kapıcılar Kralı filminde gösterdiği başarısı ile 1977 yılında Antalya Film Festivalinde Altın Portakal En İyi Erkek Oyuncu Ödülü nü kazanmıştır. Üzerine aldığı rolleri başarı ile canlandıran Sunal, Yeşilçam’ın komedide aranan bir yüzü olmayı da başarmıştır. Sinema filmlerinde Şaban tiplemesi ile adından söz ettirerek Hababam Sınıfı serisi ile de akıllarda kalmayı başarmıştır. Rol aldığı filmlerde halk kahramanını canlandıran Sunal, haksızın haklıya karşı hep savunucusu olmuştur.
1990 yılından sonra, çevirdiği filmler televizyon ekranlarında kesintisiz olarak yayınlanmaya başlasa da bu yayınlardan hiçbir ücret almamıştır. 12 Eylül döneminde yarım bıraktığı okuluna devam eden Sunal, okulunu da 1995 yılında bitirerek diplomasını almıştır. Daha sonra Yüksek Lisan yapan Sunal, Yüksek Lisansı sırasında Tez olarak hazırladığı Tv ve Sinemada Kemal Sunal Güldürüsü adlı tezini de kitaplaştırarak sevenlerinin beğenisine sunmuştur. Yüksek Lisans tezinde, kendi filmlerinin yansıttıklarının sosyolojik incelemesini yapmıştır.
Sunal yüzü ve fiziki yapısı ile Fransız komedyen Femandel’e benzetilirdi. Hayatı boyunca tiyatro oyunları hariç toplam 82 sinema filminde rol alan Sunal, son filmi olan Balalayka’nın çekimleri için Trabzon a giderken kalp krizi sonucu 3 Temmuz 2000 de 56 yaşında hayatını kaybetmiştir.
Oynadığı filmler
Propaganda (1999)
Varyemez (1991)
Abuk Sabuk Bir Film (1990)
Boynu Bükük Küheylan (1990)
Koltuk Belası (1990)
Gülen Adam (1989)
Zehir Hafiye (1989)
Polizei (1988)
Bıçkın (1988)
Düttürü Dünya (1988)
İnatçı (1988)
Öğretmen (1988)
Uyanık Gazeteci (1988)
Japon İşi (1987)
Kiracı (1987)
Yakışıklı (1987)
Davacı (1986)
Deli Deli Küpeli (1986)
Garip (1986)
Tarzan Rıfkı (1986)
Yoksul (1986)
Gurbetçi Şaban (1985)
Katma Değer Şaban (1985)
Keriz (1985)
Sosyete Şaban (1985)
Şaban Papuçu Yarım (Şaban Pabucu Yarım) (1985)
Şendul Şaban (1985)
Atla Gel Şaban (1984)
Ortadirek Şaban (1984)
Postacı (1984)
Şabaniye (1984)
Çarıklı Milyoner (1983)
En Büyük Şaban (1983)
Kılıbık (1983)
Tokatçı (1983)
Yedi Bela Hüsnü (1982)
Doktor Civanım (1982)
Talih Kuşu (1982)
Davaro (1981)
Kanlı Nigar (1981)
Üç Kağıtçı (Üçkağıtçı) (1981)
Zübük (1980)
Devlet Kuşu (1980)
Gerzek Şaban (1980)
Gol Kralı (1980)
Bekçiler Kralı (1979)
Dokunmayın Şabanıma (1979)
Korkusuz Korkak (1979)
Şark Bülbülü (1979)
Umudumuz Şaban (1979)
Kibar Feyzo (1978)
Yüz Numaralı Adam (1978)
Avanak Apti (1978)
İnek Şaban (1978)
İyi Aile Çocuğu (1978)
Köşeyi Dönen Adam (1978)
Yedi Yürekli Şaban (1978)
Çöpçüler Kıralı (1977)
Güllüşah ile İbo (İbo ile Güllüşah) (1977)
Hababam Sınıfı Tatilde (1977)
Sakar Şakir (1977)
Şabanoğlu Şaban (1977)
Süt Kardeşler (1976)
Tosun Paşa (1976)
Kapıcılar Kıralı (1976)
Hababam Sınıfı Uyanıyor (1976)
Meraklı Köfteci (1976)
Sahte Kabadayı (1976)
Hababam Sınıfı (1975)
Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı (1975)
Hanzo (1975)
Şaşkın Damat (1975)
Hasret (1974)
Köyden İndim Şehire (1974)
Mavi Boncuk (1974)
Salak Milyoner (1974)
Salako (1974)
Güllü Geliyor Güllü (1973)
Oh Olsun (1973)
Canım Kardeşim (1973)
Yalancı Yarim (1973)
Tatlı Dillim (1972)
Aldığı ödüller
14. Antalya Altın Portakal Film Festivali
En İyi Erkek Oyuncu (Kapıcılar Kıralı)
2. Ankara Film Festivali
En İyi Erkek Oyuncu (Düttürü Dünya
Senaryosunu yazdığı filmler
Sosyete Şaban (1985)
Çarıklı Milyoner (1983)
Yapımcılığını üstlendiği filmler
Bekçiler Kralı (1979)
Dokunmayın Şabanıma (1979)
İnek Şaban (1978)
Kendisinden küçük Cengiz ve Cemil adında iki erkek kardeşi daha vardır. Okul hayatına Mimar Sinan İlkokulunda başlayarak Vefa Lisesi nden mezun olmuştur. Dar gelirli bir ailede büyüyen Sunal, yaramaz ama mutlu bir çocukluk geçirmiştir. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölüm ünde Üniversite öğrenimine başlayan Sunal, 12 Eylül döneminde öğrenimini yarım bırakmak zorunda kalmıştır.
Lise son sınıfta iken Felsefe Hocasının Müşfik Kenter ile kendisini tanıştırması ile sanat hayatına başlayan Sunal, Zoraki Takip Tiyatro oyunu ile alanında ilk adımını da atmıştır. Bir yıl kadar Kenter Tiyatrosunda çalıştıktan sonra, kısa bir süre de Devekuşu Kabare Tiyatrosunda çalışmıştır. 1973 yılında da Ertem Eğilmez in yönetmenliğini yaptığı Tatlı Dillim filmi ile sinema hayatına başlamıştır. Daha sonra da kalabalık kadrolu filmlerde ufak roller ile devam eden Sunal, art arda aldığı sinema rolleri ile kısa bir sürede zirveye çıkmayı başarmıştır. 1974 yılında evlenen Sunalın, Ali ve Ezo adlarında biri kız, birde erkek çocuğu olmuştur. Filmlerinde gösterdiği başarıyı evliliğinde de gösteren Sunal, mutlu bir evlilik geçirmiştir.
Yeşilçam’ın ünlü komedyenlerinden olmayı başaran Sunal, evirdiği sinema filmlerinde hem maddi hem de manevi büyük bir başarı kazanmıştır. 1976 yılında rol aldığı Kapıcılar Kralı filminde gösterdiği başarısı ile 1977 yılında Antalya Film Festivalinde Altın Portakal En İyi Erkek Oyuncu Ödülü nü kazanmıştır. Üzerine aldığı rolleri başarı ile canlandıran Sunal, Yeşilçam’ın komedide aranan bir yüzü olmayı da başarmıştır. Sinema filmlerinde Şaban tiplemesi ile adından söz ettirerek Hababam Sınıfı serisi ile de akıllarda kalmayı başarmıştır. Rol aldığı filmlerde halk kahramanını canlandıran Sunal, haksızın haklıya karşı hep savunucusu olmuştur.
1990 yılından sonra, çevirdiği filmler televizyon ekranlarında kesintisiz olarak yayınlanmaya başlasa da bu yayınlardan hiçbir ücret almamıştır. 12 Eylül döneminde yarım bıraktığı okuluna devam eden Sunal, okulunu da 1995 yılında bitirerek diplomasını almıştır. Daha sonra Yüksek Lisan yapan Sunal, Yüksek Lisansı sırasında Tez olarak hazırladığı Tv ve Sinemada Kemal Sunal Güldürüsü adlı tezini de kitaplaştırarak sevenlerinin beğenisine sunmuştur. Yüksek Lisans tezinde, kendi filmlerinin yansıttıklarının sosyolojik incelemesini yapmıştır.
Sunal yüzü ve fiziki yapısı ile Fransız komedyen Femandel’e benzetilirdi. Hayatı boyunca tiyatro oyunları hariç toplam 82 sinema filminde rol alan Sunal, son filmi olan Balalayka’nın çekimleri için Trabzon a giderken kalp krizi sonucu 3 Temmuz 2000 de 56 yaşında hayatını kaybetmiştir.
Oynadığı filmler
Propaganda (1999)
Varyemez (1991)
Abuk Sabuk Bir Film (1990)
Boynu Bükük Küheylan (1990)
Koltuk Belası (1990)
Gülen Adam (1989)
Zehir Hafiye (1989)
Polizei (1988)
Bıçkın (1988)
Düttürü Dünya (1988)
İnatçı (1988)
Öğretmen (1988)
Uyanık Gazeteci (1988)
Japon İşi (1987)
Kiracı (1987)
Yakışıklı (1987)
Davacı (1986)
Deli Deli Küpeli (1986)
Garip (1986)
Tarzan Rıfkı (1986)
Yoksul (1986)
Gurbetçi Şaban (1985)
Katma Değer Şaban (1985)
Keriz (1985)
Sosyete Şaban (1985)
Şaban Papuçu Yarım (Şaban Pabucu Yarım) (1985)
Şendul Şaban (1985)
Atla Gel Şaban (1984)
Ortadirek Şaban (1984)
Postacı (1984)
Şabaniye (1984)
Çarıklı Milyoner (1983)
En Büyük Şaban (1983)
Kılıbık (1983)
Tokatçı (1983)
Yedi Bela Hüsnü (1982)
Doktor Civanım (1982)
Talih Kuşu (1982)
Davaro (1981)
Kanlı Nigar (1981)
Üç Kağıtçı (Üçkağıtçı) (1981)
Zübük (1980)
Devlet Kuşu (1980)
Gerzek Şaban (1980)
Gol Kralı (1980)
Bekçiler Kralı (1979)
Dokunmayın Şabanıma (1979)
Korkusuz Korkak (1979)
Şark Bülbülü (1979)
Umudumuz Şaban (1979)
Kibar Feyzo (1978)
Yüz Numaralı Adam (1978)
Avanak Apti (1978)
İnek Şaban (1978)
İyi Aile Çocuğu (1978)
Köşeyi Dönen Adam (1978)
Yedi Yürekli Şaban (1978)
Çöpçüler Kıralı (1977)
Güllüşah ile İbo (İbo ile Güllüşah) (1977)
Hababam Sınıfı Tatilde (1977)
Sakar Şakir (1977)
Şabanoğlu Şaban (1977)
Süt Kardeşler (1976)
Tosun Paşa (1976)
Kapıcılar Kıralı (1976)
Hababam Sınıfı Uyanıyor (1976)
Meraklı Köfteci (1976)
Sahte Kabadayı (1976)
Hababam Sınıfı (1975)
Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı (1975)
Hanzo (1975)
Şaşkın Damat (1975)
Hasret (1974)
Köyden İndim Şehire (1974)
Mavi Boncuk (1974)
Salak Milyoner (1974)
Salako (1974)
Güllü Geliyor Güllü (1973)
Oh Olsun (1973)
Canım Kardeşim (1973)
Yalancı Yarim (1973)
Tatlı Dillim (1972)
Aldığı ödüller
14. Antalya Altın Portakal Film Festivali
En İyi Erkek Oyuncu (Kapıcılar Kıralı)
2. Ankara Film Festivali
En İyi Erkek Oyuncu (Düttürü Dünya
Senaryosunu yazdığı filmler
Sosyete Şaban (1985)
Çarıklı Milyoner (1983)
Yapımcılığını üstlendiği filmler
Bekçiler Kralı (1979)
Dokunmayın Şabanıma (1979)
İnek Şaban (1978)
HABABAM SINIFINDAN BİR BÖLÜM
sitene mouse kodu ekle - Fashion Hairstyles
her hakkı saklıdır - 2010®